a. OKURKEN SES ÇIKARMAYINIZ :
Yalnız gözlerle yapılan bir okuma ile sesli okuma arasında hız bakımından büyük fark vardır. Kendi tecrübelerimizle de seslendirmeden yapılan bir okumanın daha hızlı olduğunu biliriz. Bu özellik, bizim dayanak noktalarımızdan birini oluşturacaktır.
Bir çok kişi sessiz okuduğunu sandığı bir sırada bile, aslında sesli okuduğunun farkında değildir. Okurken ya dudaklarını kımıldatır ya da hafifçe ses çıkartır. Okurken dudaklarımızın oynaması bir yana, gırtlağımızın oynaması bile yalnız gözlerimizle okumadığımızı gösterir. Böyle bir okuyuş bizi çok yavaşlatır. Öncelikle, böyle bir alışkanlığımız varsa, bundan kurtulmalıyız.
b. KELİMELERİ ZİHNİNİZDEN TEKRAR ETMEYİNİZ :
Yine hemen hemen hepimiz, sessiz okurken, okuduğumuz her kelimeyi zihnimizde tekrarlanz. Buda okumayı yavaşlatır. Gözümüzün gördükleri sinirler tarafından beyne iletilir ve idrak edilir. Bizim bunları tekrar zihnimizden geçirmemiz boş bir çabadır. Nitekim gördüğümüz manzaraları, insanları, eşyaları zihnimizde tekrar etmeden idrak ederiz. Hiç bir insanın gördüğü bir ağaç için “Bu gördüğüm bir ağaçtır.” tarzında bir tekrara ihtiyacı yoktur. Ancak, bu, çok zor unutabileceğimiz kötü bir alışkanlıktır. Bundan kurtulma çok çalışmayı gerektirir. Bu kötü alışkanlığı yenebilecek olanlar olağanüstü bir okuma hızına ulaşırlar.
c. HARF HARF, HECE HECE OKUMAK :
Bizi yavaşlatan frenlerden biri de, okuduklanmızı ayrıntılarıyla daha iyi kavrayabilmek endişesiyle harfi harfine heceleyerek okumaktır. Halbuki kelimeler içindeki harflerle birlikte bir bütün olarak algılanmalıdır. “Masa” kelimesi, bir bakıma stilize edilmiş bir masa resmidir. Masa resmini gördüğümüzde nasıl bir bütün olarak algılıyorsak, masa kelimesinide öyle algılamamız gerekir. Bu, biraz da okumayla ilgilidir. Bir kelime ile daha önceleri ne kadar çok karşılaşmışsak, onu bir görüşte, bir bütün olarak algılama şansımızda o kadar artar.
d. METNİ ELİMİZLE VEYA KALEMLE TAKİP ETMEYİNİZ :
Okumayı yavaşlatan bir başka kötü alışkanlık da metni okurken parmak veya kalemle satırların altını taramaktır. Bu kötü alışkanlıktan derhal vazgeçmeliyiz.
e. OKURKEN ASLA GERİ DÖNMEYİNİZ :
Dikkate almanız gereken kötü alışkanlıkların sonuncusu geri dönüşlerdir. Çoğumuz bir metni okurken anlamadığımız bir kelimeyle karşılaştığımızda, veya bir kelimeyi anlamakta güçlük çekince derhal başa döner, en son okuduğumuz cümleyi baştan alırız. Bu da okumayı son derece yavaşlatan sebeplerden biridir. Bu kötü alışkanlığıda unutmamız gerekiyor. Ne olursa olsun, geri dönmeyeceğiz. Bırakın metin iyi anlaşılmasın hızlı okuma çalışmalarının başlangıcında hızlılık geliştirmek esastır. Anlama, daha sonra kendiliğinden gelecektir. Bu bakımdan başlangıçta anlama konusunda fedakarlıkta bulunabiIiriz.
Okumadaki kötü alışkanlıklarımızı bırakmak, zannedildiği kadar kolay değildir. Öncellikle belli bir yaşa gelmiş insanlar için bu işin zorluğu artar. İlkokul sıralarından başlanarak kazanılmış ve uzun yıllar boyunca kemikleşmiş kötü alışkanlıklar bir çırpıda terk edilemez. Tek çare, ısrarlı çalışmalarla bu kötü alışkanlıkların yerini alacak iyi alışkanlıkların geliştirilmesidir. Yılmamak, kolay başarılar beklememek gerekiyor. Önemli olan belli bir metni kısa bir sürede okumak değildir. Hızlı okumak, bizim normal okuma alışkanlığımız haline gelmelidir. Bu sağlanmadıkça tam başarı elde edilemez.
İnsan kısa bir süre uğraşarak bir metni hızlı okuyabilir. Özel bir çaba sarfetmeden, uzun süre hızlı okuyabilmek gerekir. Buda ancak hızlı okumanın bizim normal okuma alışkanlığımız haline getirilmesiyle mümkündür.
Şimdi, yenmemiz gereken kötü alışkanIıklarımızı topluca bir kez daha gözden geçirelim :
a. SESLİ OKUMAK
b. OKUDUĞUMUZ HER KELİMEYİ ZİHNİMİZDEN TEKRARLAMAK
c. HARF HARF, HECE HECE OKUMAK
d. METNİ, SATIRLARI PARMAK VEYA KALEMLE TAKİP ETMEK
e. OKURKEN GERİYE DÖNMEK
Merhaba hocam;
Benim annem kendi çabalarıyla okuma yazmayı öğrendi ama heceleyerek okuyor ve hecelemelerde türkçeye göre düzgün değil farklı bir şekilde heceleme yapıyor okumasıda bu yüzden yavaş. Düzeltmeye çalıştık ama pek başarılı olamadık. Annem 55 yaşında ve okumaya çok hevesli sürekli elinde kitap var hızlı okumayı çok istiyor .bu durumu nasıl düzeltebiliriz acaba yardımcı olursanız çok seviniriz. Ilginiz için teşekkürler
Merhaba,
Anneniz okumayı öğrenirken farklı metod geliştirmiş ve bu durumu değiştirmesi kolay değil. Yeniden doğru hecelemeyi ve harfleri doğru birleştirmeyi öğrenmesi gerekiyor. Bunun için renkli hecelere ayrılmış hikaye kitapları kullanabilirsiniz. Veya kendinizde var olan okuma kitabını düzgün hecelere ayırıp annenizin doğru okumasını yönlendirebilirsiniz.
Hocam öncelikle saygılarımı sunuyorum cevap verirseniz çok memnun olurum.
Hocam 7 yaşında bir kızım var 1.sınıfa başladı okul açılalı 3 hafta oldu ve iki harf öğrendiler ve bunları devamlı unutuyor evde devamlı destekliyoruz ilgileniyoruz aradan bir dakika geçmeden tekrar unutuyor sayı saymada problemlerimiz var.Hocam değerlendirmenizde fayda olur mu bilmiyorum ama kızım sakin uyumlu bir çocuk ve arkadaşlarıyla geçinme gibi bir problemimiz yok aile yaşantımızda da herhangi bir sıkıntı bulunmamaktadır. Geçen sene kreşteyken hocamız kızımın diğer öğrencilerin gerisinde olduğunu ve kreş rehberlik servisi ile görüşmemiz istemişlerdi görüştük ama boş bir görüşmeydi hocam yanlış anlaşılmasın çocuğumun çok başarılı olmasını istiyor gibi bir derdim yok normal seviyede olması yeterli hayatı boyunca akademik açıdan geriden gelip öz güvenini kaybetmesini istemiyorum. Hocam tavsiyelerinizi bekliyorum.
Saygılarımla.
Merhaba Tümer Bey,
Bahsettiğiniz olgular çocuğun öğrenme güçlüğü yaşadığına işaret ediyor. Kreş hocası erken fark etmiş ve uyarmış sizi. Web sitemde bu konuyla ilgili ailelerin paylaşımları ve önerilerim mevcut. Duyarlı olmanız ve çocuğunuzu iyi gözlemlemeniz bu durumu eğitiminin başında tespit etmenize yardımcı olmuş aslında. Çocukta okumaya karşı bir tepki oluşmadan yani öz güven problemine girmeden desteklenmesi çok önemli bir nokta. Tabii bu çocukların gerek öğretmen tarafından, gerekse aile tarafından özel takibi gerek. Sınıf ortamında diğer arkadaşlarıyla kendi durumunu kıyaslamaya veya öğretmen tarafından uyarılarla bu farkı anlamaya başlarsa kendisini ortamdan dışlar ve okumaya karşı tepki oluşur. Bu çocukların her birinin öğrenme algısı farklıdır. Yani tek bildik bir eğitim metoduyla okumalarının gelişimi güçtür o nedenle sınıfta başarısız olmaktadırlar. Her çocuğun kendi algısına göre bir eğitim metoduyla ilerlemesi sağlanmalıdır. Dikkat ve odaklanma sürelerinin iyi takibi gerekir ki verilen eğitimden verim alınabilsin. Onlar için yaşıtlarıyla aynı düzeyde ilerlemek zorlayıcı ve uzun bir süreç.
Sabır ve sevgiyle ona destek olmak ve öğretmenine bu konuda duyarlı olmasını rica etmek ve en önemlisi eğitim sürecinde bilinçli olarak destek vermek gerek.
Çocuklarda bu durum onların bir özrü değil genel olarak genetik bir aktarım olduğu için çok farklı alanlarda çok başarılı olabiliyorlar, yeter ki doğru yönlendirilsinler.
içimden gelen ses beni deli ediyor bu güne kadar çok kez fark etmiştim ama şimdi orada konuşan kişiyi öldürmek istiyorum verdiğiniz bilgiler için teşekkürler
Ses çıkarmadan okumaya çalşıyorum ama yinede zor oluyor. Gırtlaktan gelen sesi hissedebiliyorum bundan nasıl kurtulabilirm, yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkürler.
Merhaba,
İç sesimizi yok etmek biraz zaman alır. Okuma hızımız arttıkça is sesimiz azalır. O nedenle okuma hızımızı artırmaya yönelik çalışmamıza devam etmemiz gerekir.
Ancak iç sesimizi bastırmak için bazı öneriler vardır, okurken sakız çiğnemek, hafif müzik dinlemek gibi. Okurken hızlı bir ritm tutturmaya çalışın, bunun için; bir dokümandan okuma yapıyorsanız kalemle takip, pc den okuma yapıyorsanız imleçle takip edin. Bunu yaparken satırın başından sonuna değil sadece satırın ortasına denk gelen 2-3 sözcüğü ritm olarak kullanın.
Kolay gelsin.
Tamam ilginiz için teşekkürler.