Bazen korkuyorum kendimden. Ruhum sıkılıyor etrafımda yetişen kan emicilerden. Daha sakin bir koy bulmalıyım aslında. Ama kim kaldırıp götürecek beni öyle eşsiz cennet köşelere. Kim elimden tutup en güzel şiirlerini okur bana. Hayal kurmak için artık çok yaşlıyım. Bak yine kolumdan tutup sürüklüyor işte densizin biri. Dikkat etmezse kıracak incecik kemiklerimi. Sonunda durduk bir köşe ucunda. Bu da ne? Bu eşsiz maviliği daha önce hiç görmemiştim. Ne kadar güzel dalgalar. Bu parlayan sarışın güzel de kim acaba?
Onların yanında ne kadar da çirkin görünüyorum. Azıcık daha oturayım dedim bu güzellerin yanında ama sanırım acelemiz var. Tuttu kolumdan bırakmıyor tanıdık gelmeyen bu yüz. Benimle vedalaşıyormuş gibi bakıyor yüzüme. Ve öyle de oldu. Gökdelenlerden fırlatılıp atıldım. Yere çakıldığımda tuz buz oldu bütün biriktirdiklerim. Şimdi her parke taşının arasına sıkışırken parçalarım, uyuklayan bir kedinin cıyaklayarak kaçmasını seyrediyorum. Bir tarafta bana söylemedik söz bırakmayan kibirim, bir tarafta beni paramparça ettiğini düşündüğüm anlamı olmayan kelimeler ve beni sürekli çekiştirip duran sabırsızlığım yanı başımda ağlıyor.
Şimdi dört bir yana saçılmış kırık bir aynayım. Beni rahatsız eden bütün özelliklerimden kurtuldum. Hırçın dalgaları, sarışın güzeli, eşsiz maviliği tekrar kendime bantladım. Şimdi yaralıyım ama daha genç ve daha mutluyum. Büyük bir aynaydım insanların kibirli bakışlarını üstüme diktiği ama şimdi küçük bir cam parçasıyım kaldırımlar arasında. Bir kırılmış kalbim bir de ben. Hiç kimse yok artık dert edinmem gereken. Yeniden bir ayna olmak için artık çok sebebim var. Daha çok kırlarda dolaşmalı, en güzel dalgaları güneşin ışıklarını yüzdürdüğü akşamlarda yakalamalı ve aşkı saklandığı gül bahçelerinde aramalıyım.
Sanırım hayatımda daha az sinir bozucu ayrıntıya ve mutlu olmam için bir ömür yetecek kadar güzelliğe sahibim. Bazen hayata sil baştan başlamak için belkileri beklememek gerek. Hayatınıza yeniden başlamak için kırışmış bir tene, çalışmaktan bitmiş parmaklara, sesi soluğu çıkmayan dudakları beklemeniz gerekmiyor. Güneş batsın doğsun sizde güneşle birlikte yeniden doğun. Sarışın güzel yeniden ortaya çıktığında hayatın daha acımasız olduğu, mutluluğu daha fazla tadacağınız yerde olun. Ve aramayı unuttuğunuz güzelliklerinizi arada bir yersizce bağırdığınız aynanıza bakarak bulun. Onu kırmayı değil, ona dikkatli bakmayı öğrenin. Bakmayı bilene aynalar çok şey söyleyecektir.