Senyoraj, genel anlamda devlet tarafından para basılarak kazanılan kardır.
Bu açıdan bakıldığında, eğer para birimi üretimine dahil olan maliyetten daha fazla değer üretiyorsa, hükumet bir kazanç elde eder ancak, enflasyon para miktarındaki artıştan kaynaklanırsa, bu kez senyoraj ve enflasyon vergisi birbirine eşit olacaktır. Tabii bu durumda öne çıkan yaklaşım senyorajın mali yönü ile parasal yönünün birbirinden ayırt edilmesi olmaktadır.
İstikrarlı büyüme sürecinde olan ülkeler için, parasal genişleme sürecinde yaratılan gelirlerin “senyoraj” ve “enflasyon vergisi” olmak üzere iki kısımdan oluştuğu varsayılmaktadır. Melnick ve Sokoler (1984).
Ancak ülkenin ekonomik büyüme hızı düşerse, bu durumda ortaya çıkan senyoraj kaybını telafi edecek biçimde enflasyon oranında bir artış ortaya çıkacaktır. Ve zorunlu olarak ortaya çıkacak olan enflasyon artışının boyutunun ne olacağı da elbetteki para talebi faktörüne bağlıdır.
Gelişmekte olan ülkeler açısından bakarsak, merkez bankasının yanı sıra diğer bankalarda sistemde para yaratan kurumlar olarak büyük bir öneme sahiptir. Bu sebeple bankacılık sistemine yönelik yapılan düzenlemelerin etkisi, kamu kesiminin elde ettiği senyoraj gelirlerinin düzeyini doğrudan etkilemektedir.
Hükumetler senyoraj gelirlerini artırmak için finansal baskıyı da gelir kaynağı olarak kullanırlar. Çünkü; vergi toplamanın maliyeti, finansal baskı politikası uygulamaya göre çok daha yüksektir, ayrıca geleneksel vergilendirmeye göre finansal baskı politikasının politik bir riski de yok. Finansal baskı politikalarıyla faiz oranlarının artmasına da kısıtlamalar getirilebilir. Fiyatların arttığı bir ortamda, finansal baskı politikalarıyla getirilen bu kısıtlamalar faiz oranlarının düşmesine ve sonuç olarak ta kamu borçlarının reel değerinin düşmesine yol açar. Faiz oranlarının düştüğü bir ortamda ulusal paraya talebi artacağı için senyoraj gelirleri de artacaktır.
Finansal baskı politikaları ile senyoraj gelirinin artmasına neden olan bir diğer pozitif etki de, bankaların tutulması gereken zorunlu karşılık oranları arttırılacağı için senyoraj gelirlerinin tabanının büyümesine de olanak sağlayacaktır.
Toplumun nakit talebi ve bankaların rezerv talebinden merkez bankasının senyoraj geliri, toplumun mevduat talebinden ise bankaların senyoraj gelirleri kaynaklanmaktadır
Kamunun senyoraj gelirleri elde etme süreci ile ilişkili olarak bankacılık sektörüne yönelik düzenlemeler ile merkez bankasının uyguladığı zorunlu karşılık politikasının niteliği fırsat maliyeti (kamu maliyesi) açısından oldukça önem arz etmektedir.
Şule SOYER
Jeoekonomist
12.11.2019
Senyoraj; Paranın üretim maliyetiyle üzerinde yazılı değer arasındaki farktır. Devletler bu farkı kasalarına gelir olarak yazarak, herhangi bir borçlanmaya veya vergi toplamaya ihtiyaç duymadan harcamalarının bir kısmını finanse edebilirler.
Demek ki ülkelerin paralarının değeri, o ülkeye oturduğu yerden katma değer sağlıyor. Ne ala!
Biz derdimize yanalım.
Osmanlı Devleti, senyoraj hakkını ilk kez 1839 yılında kullanarak kağıt para çıkartma yoluna gitmiştir. “Kaime-i nakdiye-i mutebere” olarak anılan ve el yapımı olan bu para, günümüzdeki anlamda banknot olmaktan çok faizli bir borç senedi veya hazine senedi olarak kullanılmıştır.