Mobbing-İşyerinde Duygusal Saldırı!

Son yıllarda, özellikle gelişmiş ülkelerde çok yaygınlaşan mobbing, iş yerinde ruhsal taciz veya iş yerinde psikolojik terör olarak tanımlanıyor.

Mobbing, duygusal bir saldırıdır. Hedefi ise, bir iş yerindeki kişi veya kişiler üzerinde sistematik baskı yaratarak ahlâk dışı yaklaşımla iş performansını ve dayanma gücünü yok edip, işten ayrılmaya zorlamaktır.

Gelişmiş ülkelerde cinsel tacizin de önüne geçen mobbing çoğunlukla üst düzey yönetim kademesinde çalışanlar tarafından uygulanmaktadır. Araştırmacılar, mobbing mağdurlarının bazılarının otuzlu yaşlarda, bazılarının ise lisans üstü eğitiminin olduğunu vurgulamaktadırlar.

Mobbing, örgütler içinde bulaşıcı bir hastalık gibidir. İyileştirici önlemler alınmazsa örgütün bütün yaşamsal oganlarına yayılır. Çalışan personelde, işletmeye ve çalışma arkadaşlarına olan güven ve saygı azalır, motivasyon düşer, çalışma ortamı ve çalışanlar ile örgüt arasında uyumsuzluk başlar, iş verimliliği düşer.

Mobbing durumunda pasif saldırganla başa çıkmak aktif saldırgana göre daha zordur. Çünkü pasif saldırganlar kötü davranışlarını örtmek için uygun ortamlarda anlayışlı ve samimi davranışlar sergilerler. Saldırgan, kişiye yönelik cinsiyet, yaş, din, uyruk, özürlü olmak gibi herhangi bir nedene dayalı belirli bir ayırımcılıktan çok, kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla kasıtlı hareketler sergiler.

Mobbing yapılan kişi, her sabah güne iş stresi ile başlar ve işe gitmek istemez. İçinde bulunduğu çaresiz durum kişinin sağlığını ciddi anlamda tehdit eder. Mağdurları en fazla etkileyen mobbing’in sıklığı, tekrarı ve süresidir. Herkesin dayanma süresi farklı olduğu için vereceği zararın etkisi de kişiye göre değişmektedir.

Yapılan araştırmalar, mobbing’e maruz kalan kişilerin çalışma hayatlarında zeka, dürüstlük, yaratıcılık, başarı gibi bir çok olumlu özellik gösteren duygusal zekası yüksek kişiler olduklarını ortaya koymuştur.

Özellikle yaratıcı insanların ürettikleri yeni fikirlerin diğerlerini rahatsız etmesi ve daha yüksek mevkilerde çalışan kişiler için tehdit oluşturdukları nedeni ile seçilmiş kişilerdir. Bu kişiler işini seven, yaptıkları işle bütünleşen, örgütün hedeflerine ve saygınlığına inanan çalışanlardır.

Mobbing davranışlarından bazıları;

-Yaptığınız işin sürekli eleştirilir,
-Üstünüz ,meslektaşlarınız ,birlikte çalıştığınız kişiler kendinizi gösterme olanaklarınızı kısıtlar,
-Özel yaşantınız sürekli eleştirilir,
-Çevrenizdeki insanlar sizinle konuşmazlar ve başkalarına ulaşmanız engellenir,
-Dini ve siyasi görüşünüzle alay edilir,
-Asılsız söylentiler ve hakkınızda kötü konuşmalar yapılır,
-Sizi gülünç düşürmek için her türlü hareketleriniz taklit edilir,
-Cinsel imalarda veya doğrudan cinsel tacizde bulunulur,
-Size verilen işler geri alınır kendinize yeni bir iş bile yaratamazsınız,
-İşiniz sürekli değiştirilir, itibarınızı düşürecek şekilde niteliklerinizin dışındaki işler verilir,
-Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanırsınız,
-Fiziksel şiddet tehditleri yapılır,

Örgüt bu davranışları görmezden geldiği yada göz yumduğu, kışkırttığı için mağdur kendini çaresiz hisseder ve mobbing gerçekleşir. Mobbing örgütün seçtiği hiyerarşik yapı ve örgüt kültürüne göre yatay veya dikey olabilir. Hiyerarşi fazla ise, mobbing dikey, daha az ise yatay olur.

Mobbing, her iş yerinde ve her türlü kuruluşta olabilir. Herhangi biri mobbing kurbanı olabilir veya bazı insanlar da belirli özelliklerinden dolayı seçilebilirler.

Mobbing’e maruz kalanlar, yaşadıklarının tanımlanmış bir iş yeri sendromu olduğunu, uğradıkları tacizin kendi suçları olmadığını anlamalılar ve bu yönde mücadeleye devam etmeliler. Aynı zamanda psikolojik yardım almak, onları yaşadıkları sendrom karşısında verecekleri mücadelede daha bilinçli ve güçlü kılacaktır.

Avrupalı uzmanlar, mobbing sendromuna yakalanan bir kişinin topluma maliyetinin yıllık gelirinden fazla olduğunu belirtiyorlar. Acı olan , gelişmekte olan ülkelerde çok sayıda çalışanın benzer durumda olması ve bunun ciddi anlamda psikosomatik rahatsızlıklara neden olabileceğinin bilinmemesidir.

Şule SOYER
Jeoekonomist                                                                                                                      1 Aralık 2003

Mobbing-İşyerinde Duygusal Saldırı!” hakkında 1 yorum

  1. Sevgili arkadaslar, Mesajimi size yurtdisindan gönderiyorum. Mobbing hakkinda yazdiklariniz cok dogru ama olaya birde objektif yönden bakmanizi ve bu olayin neden bu kadar yayildigini da yazmanizi beklerdim. Gelismis ulkelerde olayin bu kadar yaygin olmasinin en buyuk sebeplerinden biri iscilerin haklarinin devlet ve sendikalar tarafindan cok mukemmel bi sekilde korunmasi ve bu yuzdende is verenlerin isci cikarmakta cektikleri zorluklardir. Bakiniz mesela benim oturdugum ulkedeki kanunlar söyle; Iscinin dört aylik deneme suresinden sonra isten cikarilmasi icin iscinin kendisinin coook buyuk bir suc islemesi gerekir. is yerinden calmak, isyeri sirlarini disariya söylemek, alkol sorunu vs. Bunlarin haricinde is veren, isciyi, is yapmasa bile, isten cikardigi zaman, suclu duruma dusebilir. Ayrica cikarilan iscinin yerine yeni birini alamaz, en az 9 ay bekledikten sonra yeni bi isci alabilir. Ondada kanun sunu der acilan yeni is öncelikle cikarilan isciye sunulur eger o kabul etmezse baska eleman is yerine alinabilir.Kisa sözun özeti buralarda ha deyince kimseyi isten cikaramazsiniz dahada iyisi isci dunyanin en tembeli bile olsa cikarmaniz cok zordur.Isci kendi istegi ile isi terk ettigi an firma hic bir sorumluluk altina girmez ve yerine hemen isci alabilir. Kanunlarca is yerindeki psikolojik baski yasak dahi olsa bunun ispatlamnasi cok zordur. Fakat bunun yani sira gelismis ulkelerde stress bugun bir hastalik olarak kabul edilmekte ve baskilara dayanamayan isci rahatlikla stres izni kullanabilmaktedir. Ayrica iscilere ödenen maaslarin yuksekligi gelismekte olan ulkelerin bir takim firmalarini ulke disinda is kurmaya zorlamaktadir. Su an Cin, Tailand gibi uulkeler ucuz ve profesyönel isci bollugundan dolayi ragbet görmektedir. Bu da ulkenin kendi icindeki is sayisini azaltmakta ve isci cikarmanin zor oldugu bu gibi ulkelerde bu “mobbing” sisteminin gittikce dahada fazla kullanilmasina sebep olmaktadir. Kisacasi calisan insanlarimizi ileri gunlerde dahada stressli dönemler beklemektedir. Bu konuyla ilgili su an hala, iscileri koruyacak kesin bir kanun (genel kanunlarin disinda) yoktur. Kisiler arasinda cereyan eden olaylarin ispatlanmasi guvenilir sahitler olmadigi surece cok zordur ve bunu yapan yöneticiler zaten sahit olayini saf disi ettikleri icin maalesef mahkemelik bir durumda bile bu tur bir olaya ugrayan kisinin mahkemeyi kazanmasida bir o kadar zor olacaktir. Konu o kadar genis kapsamliki yaz yaz bitmiyor. O yuzden sözlerime burada son vermek istiyor ve hepinize huzur, mutluluk dolu is gunleri diliyorum. Saygilarimla. Özgül Okoh-Tenhunen

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir