Ülkemizde henüz az tanınmış bir bozukluk olan “özgül öğrenme güçlüğü” zihinsel gelişim devam etmesine karşın, okuma yazma, aritmetik ve diğer akademik işlevlerde ortaya çıkan yapısal ve gelişimsel bir sorundur.
Bu bozukluk okul çağı çocuklarının %10-20’sinde görülmektedir.
Özgül öğrenme bozukluğu olan çocukların %20-25’inde dikkat eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğu (DEHB) görülmektedir. Okumaya devam et
Yazar arşivleri: Sule Soyer
Disgrafi-Dysgraphia-Kötü El Yazısı
Dis (Yunanca bir şeyin yanlış ya da hatalı olması) +grafi (yazı). Hiç yazı yazamama durumuna agrafi deniyor, fakat buna çok sık rastlanmıyor. Sık rastlanan öğrenme güçlüğü disgrafi; yamuk yumuk, hatalı hecelenmiş ve zor okunan el yazısıdır.
Kötü el yazısı yanlış verilen eğitimin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir ki bu öğrenme bozukluğu olarak algılanmamalıdır. Böyle bir durum odaklanılmış bir eğitimle kolaylıkla düzeltilebilir. Okumaya devam et
Çocuklarda Öğrenme Bozukluğu
Öğrenme: Algılama, organize etme, depolama ve gerektiğinde bilgiyi göstermeyi içeren bilginin kazanılması işlevidir.
Öğrenme süreci: Girdi →bütünleme→ bellek → çıktı
süreçlerini oluşturmaktadır.
Öğrenme sürecinde belirtilen bu aşamalardan bir veya birkaçında sorun yaşanırsa öğrenme güçlüğü ortaya çıkabilir. Okumaya devam et
Yazma Yeteneği Eksikliği (Dysgraphia)
Yazı ile düşüncesini ifade etmekte zorluk. (Dispraksi) Çocuklarda yazma bozukluğu, okunaklı ve düzenli olmayan sözcük grupları, düzgün satır takibi olmayan kargaşa içinde metinler, sözcüklerdeki harf gruplarının birbirinden uzak mesafelerde olması, hiçbir şekilde düzen takip etmeyen karalama şeklinde özensiz el yazılarıdır.
Okumaya devam et
Okuma, Yazma ve Hecelemede Zorluk Çeken Çocuklar (disleksik çocuklar)
İyi bir görsel algı; Okuma, yazma ve heceleme kazanımında ön koşuludur.
Çocuklar okumayı okuyarak öğrenirler. Bu bağlamda okumayı sevebileceği, kendisini güvende ve mutlu hissedebileceği bir ortamda bulunması çok önemlidir.
Ailelerin aceleci bir beklenti içinde olması çocuğun aldığı okuma eğitiminde çok kısa sürede hızlı bir başarı beklemesi, çocuğun fikrini ve isteğini gözardı ederek aldığı okuma eğitimini kısa kesmesi çocuğun yine başarısız olduğunu düşünmesi ve artık mücadeleden vazgeçmesi gerektiği düşncesine iter.
Çocuğumuz ne kadar erken ve sürekliliği olan bir yardım alırsa o kadar fayda görür; Sürekli başarısızlık hali motivasyon eksikliğine ve başka olumsuz davranışlara yani bir şeyleri yapmayı reddetmesine yol açar.
En önemli tetikleyici kendisine olan güvenin yeniden oluşmasını sağlamaktır.
Çocuğumuzu bağımsız olmaya teşvik etmeliyiz çünkü artık yardım almadan bir şeyler yapamayacağını kabullenecektir.
Disleksik (Legasten) çocuklarda konsantrasyon sağlamak kısa süreli olduğu için kısa çalışma araları belirlemek gereklidir.
Daha ileri bir seviyede yerinde saymaktansa, bir adım geri gidip çocuğa başarılı olmuşsun hissini vermek, başarılı olmasa dahi istekliliği ve sarf ettiği çabanın takdir edildiğini görmesini sağlamak ilerlemesine devinim katacaktır.
Eğer çocuğumuz okurken yanlış yaparsa; Sinirlenmek, kızmak, çocuğu cezalandırmak gibi davranışlardan şiddetle kaçınmalıyız. Okurken hata yapmanın çok normal olduğunu hissettirin. ‘HATA’ sözcüğünün yerine ‘YANLIŞ’ sözcüğünü kullanın. Çocuğumuz yanlış okuduğunda yanlışlarını farketmesi ve düzeltmesi için ona yardımcı olun. Çocuk yanlış okuduğu kelimeyi düzelterek tekrar okumalıdır. Çocuğa okuyamadığı kelimeyi hecelere bölerek veya harfi göstererek okumasına yardımcı olun, eğer hala doğrusunu okuyamıyorsa o zaman doğrusunu siz okuyun.
Çocuğumuzun üstünde baskı hissetmemesi onu mazur gördüğünüzü anlaması önemlidir. Çocuğumuz için okumanın zevkli bir hale gelebilmesi, okumanın eğlenceli yanları ve çocuğumuzun okumadaki başarılarının vurgulanmasıyla olacaktır.
Bilgisayar kullanmak, çocuklarımızın güdülenmesini artırmak için gereklidir. Bilgisayarla yapılan alıştırmalar bir grup içinde olursa çocuk için daha keyifli bir hal alır.