Organizasyon

–  Adnan Kahveci’nin sık sık anlattığı ‘organizasyon fıkrası” ibret doludur:

Yugoslavya’yı işgal eden Alman ordularından bir birlik, bir dağ köyünde konaklamış. Bir hanı karargah olarak seçen Alman general hancıyı çağırıp; ‘Beni tuvalete götür” demiş.

Hancı –  Alman generali alıp bir tarlanın orta yerine götürmüş ve ‘işte tuvalet, burayı kullanacaksınız” demiş. General, handa bir tuvalet bulunmamasına ve bir tarlanın orta yerini kullanmak mecburiyetinde kalmasına çok kızıp bağırmış: Okumaya devam et

Köylünün Prenses’e Aşkı

Titanik batarken sevdiği kadına hala kendisinin hırsız olmadığını ispat etmeye çalışan kenar mahalle delikanlısının yaşadığı acıları hatırlar mısınız?

O ne dehşet veren, ıstıraplı bir ruh halidir değil mi?

Gerçekte hırsız değilsiniz ve “ben çalmadım, dersiniz fakat boşlukta yankılanır sesiniz.” Herkes size bıyık altından güler, sevdiğiniz insan bile acıyarak, şaşırarak ama herkes gibi o da sizin çaldığınıza inanarak bakar yüzünüze, peki neden? Okumaya devam et

Kartalın Yeniden Doğuşu

Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır.     Kartalın yaşı 40′a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Kanatları yaşlanır ve ağırlaşır. Tüyleri kartlaşır ve kalınlaşır.     Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır. Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir. Bu yeniden doğuş süreci 150 gün kadar sürecektir. Bu yönde karar verirse kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır.    Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Okumaya devam et

Kapıyı İçerden Açmak

9. yüzyılın büyük İngiliz ressamlarından William Holman Hunt’ın, bir bahçeyi tasvir eden  bir tablosu Londra Kraliyet Akademisi’nde sergileniyordu.

Hunt’ın; “Kainat ışığı”adını verdiği bu tabloda geceleyin elinde bir fenerle bahçede duran filozof kılıklı bir adam görülüyordu. Adam, serbest kalan eliyle bir kapıyı vuruyor ve içeriden bir cevap bekler gibi görünüyordu. Okumaya devam et

Kahvenin Tadı

Bir grup kariyer yolunda ilerleyen yeni mezun, eski üniversitelerindeki profesörlerini ziyaret için bir araya gelirler. Sohbet, sonunda işin ve hayatın stresinden şikâyetleşmeye döner.

Misafirlerine kahve ikram etmek isteyen profesör mutfağa gider ve yanında büyük bir termos içinde sıcak su ile döner. Kahve ve porselen, plastik, cam, kristal olmak üzere değişik tarzda ve ucuz görünenden, pahalı ve hatta çok özel olanlarına kadar değişik kahve bardaklarını da yanına getirir. Okumaya devam et