Telâffuz(söyleyiş/boğumlanma) bozuklukları
Seslerin uygun çıkaklarına göre söylenmemesiyle oluşur. Konuşma dilinin sesleri, İstanbul ağzının seslerinden oluşmalı; yöresel (mahallî) sesler çıkartılmamalıdır. Okumaya devam et
Aylık arşivler: Aralık 2010
Gecikmiş Konuşma Bozukluğu
Gecikmiş konuşma, çocuğun bebeklik döneminde geçirmesi gereken konuşma gelişim aşamalarından birine takılıp kalması veya o aşamalardan birine geri dönüş yapması durumudur. Bu nedenle hem derece hem de tür olarak çok değişiklik gösteren bir konuşma özrüdür (Özgür, 2004, s.93).
Gecikmiş konuşma bozukluğu başka tanı gruplarında görülebilir. Ağır düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği olan bazı çocuklarda ve bazı otistiklerde gecikmiş konuşma bozukluğu gözlenilebilir. Tanı gecikmiş konuşma bozukluğu olarak düşünülmez. Ağır düzeyde zihinsel öğrenme yetersizliği yada otizm olarak değerlendirilir..
Afazi
Söz veya kelime yitimi olarak ta bilinen afazi bireyde zeka geriliği, bellek bozukluğu, işitme özrü ve konuşma organlarında bozukluk olmadan konuşma işlevinin yerine getirilmemesi durumudur. Okumaya devam et
Fonolojik Bozukluk
Fonolojik bozukluğunda birey anadilini bağımsız yada bileşik sesleri doğru ve anlaşılır biçimde çıkaramaz, birbirine gereği gibi ulayamaz yada bu seslerin çıkarılması ve ulanmasında onun yaşından beklenenden çok fazla sapma görülüyorsa onda artikülasyon bozukluğu var demektir. Artikülasyon bozukluğu çocuklarda dört türde görülür, bunlar sesin düşürülmesi veya atlanması, ses eklenmesi, ses değiştirilmesi ve sesin bozulmasıdır. Okumaya devam et
Sözel Anlatım Bozukluğu
Bu bozukluk, kullanılan sözcük sayısının çok sınırlı olması, dil bilgisi yönünden zaman seçiminde hata yapma, sözcükleri anımsamakta yada gelişimine göre uygun uzunlukta ve karmaşıklıkta cümle kurmakta güçlük çekme olarak kendini gösterebilir.