Yarasa Bombaları

BİR BAŞKA ÇOK GİZLİ SİLAH

Amerika Birleşik Devletleri’nin, Japon şehirleri Hiroshima ve Nagasaki’ye atom bombası atmasının ardından ikinci Dünya Savaşı’nın kısa bir sürede sona erdiğini biliyorsunuzdur. Geçenlerde, Amerika’nın o dönemde üzerinde çalıştığı alternatif bir silahtan haberdar oldum. Bu silah, nükleer silahların sebep olduğu can kaybına da yol açmadan Japonların boyun eğmesini sağlayabilecekti. Yarasalardan bahsediyorum. Canlı, nefes alan, memeli yarasalardan. Okumaya devam et

Yoksul Çiftçi

İskoçya’da yoksul mu yoksul bir çift yaşardı. Fleming’di adı. Günlerden bir gün tarlada çalışırken bir çığlık duydu. Hemen sesin geldiği yere koştu. Bir de baktı ki beline kadar bataklığa batmış bir çocuk, kurtulmak için çırpınıp duruyor. Çocukcağız bir yandan da avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Çiftçi çocuğu bataklıktan çıkardı ve acılı bir ölümden kurtardı. Okumaya devam et

Yaşamın Yankısı

Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yapıyorlarmış. Birden çocuk ayağı takılıp düşüyor ve canı yanıp ‘AHHHHH’ diye bağırıyor.

İleride bir dağın tepesinden ‘AHHHHH’ diye bir ses duyuyor ve şaşırıyor.

Merak ediyor ve

– ”Sen kimsin?” diye bağırıyor. Aldığı cevap ‘Sen kimsin?’ oluyor.

Aldığı cevaba kızıp – ”Sen bir korkaksın!” diye tekrar bağırıyor. Dağdan gelen ses   ‘Sen bir korkaksın!’ diye cevap veriyor.

Çocuk babasına dönüp

– ”Baba ne oluyor böyle?” diye soruyor. Okumaya devam et

Ümitli Kurbağa

Bir kurbağa sürüsü  ormanda yürürken, içlerinden  ikisi bir çukura düştü. Diğer bütün kurbağalar çukurun etrafında toplandılar. Çukur bir hayli derindi ve arkadaşlarının zıplayıp dışarı çıkması mümkün görünmüyordu.

Yukarıdaki kurbağalar, boşuna uğraşmamalarını söylediler arkadaşlarına :

“Çukur çok derin, dışarı çıkmanız imkansız.”

Ancak, çukura düşen kurbağalar onların söylediklerine aldırmayıp çukurdan çıkmak için mücadeleye devam ettiler. Yukarıdakiler ise hala boşuna çırpınıp durmamalarını, ölümün onlar için kurtuluş olduğunu söylüyorlardı. Okumaya devam et

Savaşın En Kanlı günlerinden Biri

Savasın en kanlı günlerinden biri.. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanin başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu ve:

– “Teğmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?..”

Delirdin mi ? der gibi baktı teğmen… – “Gitmeye değer mi?. Arkadasın delik deşik olmuş… Büyük olasılıkla ölmüştür bile.. Kendi hayatini da tehlikeye atma sakin..” Okumaya devam et